29 Kasım 2012 Perşembe

Contemporary İstanbul 2012


Bir Contemporary İstanbul sanat fuarını daha geride bıraktık. Türkiye’de son yıllarda hızla artan sanat ilgisi bu tür fuarlarda da kendini belirgin bir şekilde hissettiriyor. Art Beat, Contemporary İstanbul, Tüyap sanat fuarı, Abdi İbrahim’in sponsor olduğu Van Gogh sergisi, Sakıp Sabancı Müzesinin sponsor olduğu Rembrandt ve çağdaşları ve Claude Monet sergileri bu sene bizleri sanata doyurdu ve daha ilgisiz olanların bile ilgisini çekti.
Bu seneki Contemporary İstanbul sanat fuarından, bir  koleksiyoner gözüyle, kendi şahsi görüşlerimden bahsetmem gerekirse, maalesef çok etkilenmedim. Geçen seneki fuar bence çok daha başarılıydı. Özellikle üst katı daha ticari, alt katı daha ise sanatsal bulduğumu söyleyebilirim.  Aklımda yer edecek kadar beni etkileyen işlerden kısa kısa bahsetmem gerekirse, üst katta Dirimart Galeri de çok güzel bir Ramazan Bayrakoğlu işi vardı ve insanın baktıkça bakası geliyordu. Standın dış duvarında da Andreas Gursky'nin 400.000 euroya satılan Bangkok No.4 adlı işi vardı. Olcay Art’da Devrim Erbil hocanın İstanbul manzaralarını kendi tekniğiyle resmettiği işler vardı. Değerli sanatçı Burhan Doğançay’ın olduğu bölümde ressamın yeni işleri sanatseverlerin ilgisine sunulmuştu. Laurence Jenkell’in bonbonlarıyla dolu pavyon, işlerin parlak kırmızı renkte olmaları sebebiyle dikkat çekse de bana biraz ticari geldi. Her ebattan bonbonun yer alması bende sanki sanat pavyonu değil de, hediyelik eşya dükkanı izlenimi yarattı. Seri üretime dönmüş sanat beni biraz itiyor. Ansen yine geçen seneki gibi microbigslerden oluşan işlerini sergilemişti. Galeri Merkür'ün standında Ziya Tacir'in etkileyici bir fotoğrafı, Seçkin Pirim'in küçük bir duvar işi ve Ebru Döşekçi'nin parlak kırmızı bir heykeli vardı. Diğer bir pavyonda bulunan Mehmet Güleryüz’ün diptik dev resmi belki alınacak eserler arasındaydı ama onun haricindeki üst kattaki çoğu eser müzayedelerde ya da galerilerde görülecek sıradanlıktaydılar.
Alt kata gelince bu sene sevgili Oktay Duran, Art On galeri olarak yine çok güzel bir sergi alanı oluşturmuştu. Konusunun en uzman isimlerinden biri olan Özlem Ünsal’ın eserleri optimum bir şekilde yerleştirmesi sonucu; bir tarafta iç açan renkleri ve sarhoş eden perspektifi ile Burcu Perçin’in fuarın ilk günü satılan işi, bir tarafta gerçek mi fotoğraf mı, resim mi ayırt edemediğiniz bir Yahya Bağçı işi, bir diğer tarafta ise Kemal Seyhan’ın defalarca boya üstüne boya vurarak yaptığı kan kırmızı bir tuval işi pavyona girer girmez göz alıyordu. Yahya Bağcı, yeni işlerinde evlerdeki vitrinlerin ya da gümüşlüklerin fotoğraflarını çekip bu resimleri hiper realist bir teknikle tuvale aktararak bambaşka bir seri oluşturmuş. Art On galerideki işi de dikey bir resim olduğundan, belli bir mesafeden baktığınızda sanki evin bir duvarında bir gümüşlük varmış etkisi yaratıyordu. Ben şahsen işçilikten de teknikten de çok etkilendim.
Art ON Galerideki eserlerden bir kısmı. Soldan sağa, Burcu Perçin, Kemal Seyhan ve Ali Alışır.
Alt kattaki pavyonlardan biri de H.R. Giger, Yüksel Arslan ve Ahmet Güneştekin’in eselerinin sergilendiği Mim Art galeriydi. Ahmet Güneştekin, Antrepo 3 teki Yüzleşme isimli dev sergisinin yanı sıra son dönem işleri ile Contemporary İstanbul’a da katılmış. Bir diğer sanatçı Giger ise (ünlü yönetmen Ridley Scott’un, Alien’inin yaratıcısı) bir resim, üç küçük, bir de büyük heykel ile Mim Art Galerinin duvarlarını süsledi. Mim Art Galeri’de en beğendiğim işler ise, Fransa’da yaşayan değerli sanatçımız Yüksel Arslan’ın kataloge işleriydi. Müzayedelere çok nadir çıkan, aranıldığı zaman kolay kolay bulunamayan bu sanatçının güzel ve kataloge işlerini sanatseverlere sundukları için Mim Art Galeri’yi tebrik etmek gerekir.
Sonuç olarak baktığımızda % 65 satış ortalaması yakaladığından bahsedilen Contemporary İstanbul 2012, galerileri tatmin etmiş olabilir ama 2011 deki fuara kıyasla bir koleksiyoner olarak beni çok tatmin etmedi.  Hepsi diyemem ama birçok sanatçının para eden işlerinin üretimini devam ettirdikleri bir fuardı bana göre. 2013 de çok daha güzel bir fuar görmemiz dileğiyle, herkese sanat dolu günler dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder